Şair İlay Demirer ile çocuklukta başlayan şiir serüvenini, ilham kaynaklarını ve yazma motivasyonunu konuştuk. 200’ü aşkın şiiriyle duyguların izini süren samimi bir röportaj.
İlay Demirer Kimdir?
1981 yılında İstanbul’da doğan İlay Demirer’in edebiyata ilgisi, ilkokul yıllarında şiir yazarak başladı. Şiirin yanı sıra zaman içinde kısa hikâyeler de yazarak bu tutkusunu sürdürdü. Darüşşafaka Lisesi ve Pertevniyal Anadolu Lisesi’nde eğitim gören Demirer, lisans eğitimini Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Kırıkkale Üniversitesi Fransızca Mütercim-Tercümanlık bölümlerinde tamamladı. 2013 yılında HARPAK bünyesindeki SAREN’de tezli yüksek lisansını, 2022 yılında ise NÜ İşletme Yönetimi Doktora Programı’nı tamamlayarak "Dr." unvanını aldı. On yılı aşkın süredir havacılık sektöründe profesyonel yaşamını sürdüren İlay Demirer, 2017 yılından bu yana evlidir.
İlay Demirer ile Röportaj: Şiirden Öyküye, Kalpten Kaleme
Yazmaya ne zaman başladınız, bu süreç sizin için nasıl gelişti?
Aslında ilk şiirlerimi ilkokul yıllarımda yazmaya başladım. Ancak üniversite döneminde öyküler de yazmaya başladım. Henüz kitaplaşmamış ama dosya halinde hazır birçok öyküm var. Roman denemelerim de oldu, fakat roman yazmak ciddi bir zaman ve odak gerektiriyor. Bu alanda henüz başarılı olduğumu söyleyemem. Öte yandan, 200’ün üzerinde tamamlanmış şiirim var. Edebiyata ilgim, çocukluğumdan bu yana süregelen bir yolculuk. Okul hayatım boyunca da bu ilgi hep devam etti.
Yazarken ilham kaynaklarınız neler olur?
Genellikle üzüntü, toplumsal olaylar ya da kişisel yaşantılar gibi duygusal yoğunluğu olan durumlar bana daha çok ilham veriyor. Üzüntüden ve içe dönük anlardan gelen bir ilhamım var diyebilirim.
Yazmak sizin için bir tutku mu, ihtiyaç mı yoksa bir meslek mi?
Ben çocukluğumdan beri çok kitap okurum. İlgi alanıma giren her konuda yüzlerce, belki de binin üzerinde kitap okudum. Evimde oldukça kıymetli bir kütüphanem var. Yazmak, bu okumalardan damıttığım duyguları aktarma isteğimden doğuyor. Bir fikri ya da duyguyu hissettiğimde not defterime yazarım. Bu bazen bir hikâyeye, bazen de bir şiire dönüşür. Yazmak benim için hem bir ihtiyaç hem de bir aktarım biçimi. Aynı zamanda kalıcı olmasını istediğim duyguların ifadesi.
Şiirlerinizin konusu genellikle nedir?
Genel olarak şiirlerim aşk ve sevgi temalıdır. Bazen şehirler ya da coğrafi yerler üzerine de yazdığım olur; İstanbul, Ankara gibi şehirler mesela... Ama temelde, o anki duygum neyse, şiirim de odur.
Hedef kitleniz kim? Hangi yaş grubuna hitap ediyorsunuz?
Benim için yaş sınırı ya da belli bir kitle yok. Nasıl ki kulağıma hoş gelen her tür müziği dinliyorsam, aynı şekilde yazdıklarımın da 7’den 70’e herkese ulaşmasını isterim. Okuyucunun bir yerlerde kendinden bir şey bulması önemli. Kimin ilgisini çekerse, o okusun isterim.
Yakın zamanda yeni bir projeniz ya da kitap çalışmanız var mı?
Uzun zamandır üzerinde çalıştığım öykü dosyalarım var. Henüz kitaplaştırma aşamasına gelmedi. Belki de daha hazır hissetmem gerekiyordur. Ama ileride bu dosyayı kitaplaştırmak istiyorum.
Son olarak okuyucularınıza bir mesajınız var mı?
Okumaya devam etsinler. Ellerine geçen her kaynakta ilgi çekici bir şeyler aramaktan vazgeçmesinler. Çünkü bir gün, okuduklarından kendilerine ilham olacak, onları yazmaya, üretmeye yöneltecek şeylerle karşılaşacaklar. Yeter ki okumaktan vazgeçmesinler.
Şair ve yazar Yavuz Yağcı ile hayatın içinden gelen ilham kaynakları, şiir serüveni ve yeni projeleri üzerine samimi bir röportaj. Edebiyat tutkunları için ilham dolu satırlar.
0% |